Malatya futbol şehri olduğunu bir kez daha gösterdi. Bölgesel Amatör 3. Grup'ta mücadele eden Yeşilyurt Spor'un Sivas Gücü Belediyespor'u 2-1 mağlup ederek 3. Lig'e yükselmesi, şehrin son dönemde yaşadığı zorlu günlere adeta bir nebze olsun su serpti. Pandemiyle başlayan, depremle derinleşen ve son olarak kayısıda yaşanan don felaketiyle moralleri bozan Malatya için bu şampiyonluk, uzun süredir beklenen bir sevinç kaynağı oldu.
Taraftarın tribünleri hınca hınç doldurması, bu özlemin ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er'den Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit'e, AK Parti ve MHP milletvekillerinden CHP milletvekiline, il başkanlarından dernek ve STK temsilcilerine kadar birçok ismin statta yer alarak takıma destek vermesi, Malatya'nın birlik ve beraberlik ruhunu yeniden canlandırdı. Bu tablo, her şeyden önce Malatya'nın kenetlenmesi ve ortak bir amaç etrafında birleşmesi açısından umut vericiydi.
Başta İlhan Geçit olmak üzere, bu tarihi başarıda emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Yeşilyurt Spor, Malatya futboluna yeni bir soluk getirdi ve gelecek sezon 3. Lig'de şehrimizi başarıyla temsil edeceğine inancımız tam.
Ancak, bu güzel günün ardından dile getirmek istediğim bir eleştiri de var. Yeşilyurt Spor'un şampiyonluğu coşkuyla kutlanırken, bazı görevlilerin sahaya inen taraftarı çıkarmak istemesi gerçekten üzücüydü. Gerekçe olarak gösterilen, hemen ardından oynanacak olan amatör maçıydı. İşte tam da bu noktada akıl tutulması yaşandığını düşünüyorum.
Malatya'da başka saha mı kalmadı? Ya da o amatör maçı başka bir gün, başka bir saatte oynatmak bu kadar mı zordu? Şampiyonluğun coşkusunu doyasıya yaşamak isteyen taraftarın bu sevincine engel olmak, en hafif tabirle vizyonsuzluktur. Hatta bazı taraftarların, "Acaba bu maçı o saate yazan yönetici, Yeşilyurt Spor'un şampiyonluğuna inanmamış mıydı?" şeklindeki serzenişlerini duydum. Haksız da sayılmazlar.
Umarım bu tür plansızlıklar ve öngörüsüzlükler bir daha yaşanmaz. Yeşilyurt Spor'un bu tarihi başarısı, Malatya için bir dönüm noktası olabilir. Bu coşkuyu doğru yönetmek, birlik ve beraberlik ruhunu daha da pekiştirmek hepimizin sorumluluğundadır. Unutmayalım ki, futbol sadece bir spor değil, aynı zamanda bir şehrin umudu, neşesi ve birleşme noktasıdır.
