'Ünlü şef Ömür Akkor´dan Elbistan´da depremzedeler için ücretsiz lokanta'
Şef Ömür Akkor, depremin merkez üssü Elbistan´da depremzedeler ve bölgede görev yapanlar için 'Yeniden Hayat Lokantası'nı açtı.Ka
Şef Ömür Akkor, depremin merkez üssü Elbistan´da depremzedeler ve bölgede görev yapanlar için "Yeniden Hayat Lokantası"nı açtı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilin yaralarının sarılması için bölgeye yardımlar devam ederken, 27 yıllık profesyonel şef Ömür Akkor ve iş insanı Ömer Seyfi Aktülün de bir iyilik çalışmasında bulundu. Elbistan´da depremzedeler için yardım çalışması yürüten Akkor ve Aktülün, bu sırada ilçedeki boş bir lokantayı 6 aylığına kiralayarak afetzedeler ile bölgede görev yapan çalışanlar için açtı.
Akkor ve Aktülün, 80 gönüllünün faaliyet gösterdiği yere "Yeniden Hayat Lokantası" ismini vererek 13 gün önce faaliyete başladı. Günde 3 öğün çeşit çeşit yemek sunulan lokanta içerisinde bir de kahve ikram edilecek yer kuruldu.
Lokantanın kurulum sürecini anlatan Akkor, depremin ilk günlerinde sahada çalıştıklarını, daha sonra kalıcı bir şey yapmayı düşündüklerini belirterek lokantayı kiraladıklarını kaydetti.
"Bunu bir yardım değil de gönülden bir destek olarak sunuyoruz"
"Yeniden Hayat Lokantası"nı oluşturan 6 kişi arasında meslekte en yeni olan kendisinin olduğunu dile getiren Akkor, "27 senedir bu mesleği icra ederken kazandım. Bir gün bu kazanı da bir yerde kazanmak gerekiyorsa en doğru yerin burası olduğunu düşünüyorum. O yüzden bunu bir yardım değil de gönülden bir destek olarak sunuyoruz. Burada insanlar sadece onlara yardım edilmesini istemiyor. İnsanlar nasılsın denmesini istiyor, yanlarında olmanızı istiyor, sizi görmek istiyor. Aslında dolaylı olarak bunlar da bir yardım ama bizim hiç öyle bir niyetimiz yok" ifadelerini kullandı.
"Aynı hizmeti vermeye çalışıyoruz"
Akkor, işlettikleri restoranlarda nasıl hizmet veriyorlarsa "Yeniden Hayat Lokantası"nda da o hizmeti vermeye çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kimsenin bizim yapacağımız daha az yardıma veya daha az gönüllüğe ihtiyacı yok. Dükkanınızda daha iyi bir tereyağı ile yemek yapıyorsanız burada da öyle yapmak zorundasınız. Biz iş yerlerimizde ne kadar kibar davrandıysak buradaki insanlara da aynı hizmeti vermeye çalışıyoruz. O yüzden burayı daha çok bir lokanta olarak kurguladık. Kolonyası, peçetesi, masa çiçekleri, garsonu, her şeyi var ve hepimiz gönüllüyüz. Çok şükür bu meslek ile bir yerlere geldik ve şimdi bu meslekte geçen 27 senenin belki de en doğru dönemindeyiz. Hepimizin asıl restorancı olduğumuzu göstermemiz gerekiyor."
"Bir insanın tek başına çıkıp `ben böyle yardım yapıyorum´ demesine hiç gerek yok"
Ramazanda iftar çadırı oluşturulacağını, çocuklar için gösteri, animasyon gibi etkinlikler yapmayı planladıklarını kaydeden Akkor, şunları söyledi:
"Burada bugün yaklaşık 10 bin kişiyi ağırlayacağız. Ben 27 yıldır Anadolu´yu geziyorum ve 35 kitabımın çoğu Anadolu seyahatnameleri üzerine. Burada lokantalardan yemek yerken Anadolu´daki insanlarla birbirimizi çok sevdik. Yani bunca zaman beraber kurduğumuz pozitif ilişkiden dolayı buraya destek veriyorlar. Ben her zaman yemek yapmıyorum ama bütün bu lokantaların beraber olması bizim için büyük bir güç oluşturuyor. Bir insanın tek başına çıkıp `ben böyle yardım yapıyorum´ demesine hiç gerek yok. Biz burada büyük bir kolektif inisiyatif olduk ve buna Anadolu´nun kendisi de dahil oldu o yüzden çok memnunuz."
"Bölgedeki esnafların da iş yapmalarını sağlıyoruz"
Köylülerden ürün talebinde bulunduklarını, ilk başta insanların satış yapmak yerine bedelsiz vermelerini istediklerini anlatan Akkor, ancak bunun bir iyiliğe dönüşmesi için karşılığının da olması gerektiğini ifade ederek, "Böylece köylerden süt, tereyağı, her gün yaklaşık 60 kilogram yoğurt alıyoruz, baharatlar alıyoruz. Küçük esnaf bakkallarındaki bütün malları buraya getirip İstanbul´dan buraya mal gelmesini engelliyoruz. Böylece bölgedeki esnafların da iş yapmalarını sağlıyoruz. Pazardaki bütün meyve ve sebzeleri alıp burada insanlara ikram ediyoruz. Lokumcu görüyorsak lokumcunun lokumlarını alıp burada kahvenin yanında ikram ediyoruz" açıklamasını yaptı.
"Evde yapılmış gibi kaliteli ve lezzetli yemekler yapılıyor"
Lokantada öğle yemeğini yiyen Hasan Basri Kuş ise büyük bir hizmet verildiğini not düşerek, "İşletmedeki kasıt buradaki depremzedelere ve buraya yardıma gelen insanlara ücretsiz olarak, öğle ve akşam farklı menüler olacak şekilde yemek hizmeti veriyor. Bir de yediğimiz yemekler toplu yemek edasında değil. Evde yapılmış gibi kaliteli ve lezzetli yemekler yapılıyor. Yemeğin arkasından tatlı, içecek olarak çay ve kahve gibi ikramlardan da geri kalınmıyor. Burada garson hizmetleri de var. Burada yemeğimizi yedikten sonra tabaklarımız hiç ellemeden çıkabiliyoruz" dedi.
"Bütün Elbistan buradan faydalanıyor"
Fatih Köse de devletin depremin ilk gününden sonra yardımlar yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
"3´üncü günde sağ olsun Ömer Şefimiz burayı aldılar ve hayır amacıyla açtılar. Ecdadına bin kere rahmet olsun, Allah razı olsun kendisinden. Burada günün 24 saati çalışılıyor. Sıcak çorba, çay, kahve ve yemek veriliyor. Her öğün, her dakika hizmet veriliyor. Sağ olsunlar hizmetlerini tertemiz yapıyorlar. Masalarımız temiz, tertipli. Bütün Elbistan buradan faydalanıyor. Tabii devletin birçok organı da yardımlarda bulunuyor ama burası bariz bir nokta olduğu için herkes buradan faydalanıyor."
Adem Ünal da Akkor´a teşekkür ederek yapılan çalışmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.