Nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Sivas arısı, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından geliştirilen proje ile hem tescillenecek hem de koruma altına alınacak.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sevgi Durna Daştan, Sivas arısının korunmasına yönelik yaptıkları proje ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye´nin sahip olduğu zengin bir bitki örtüsü, uygun arazi yapısı ve farklı iklim koşulları sayesinde dünyanın önemli arıcılık merkezlerinden birisi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sevgi Durna Daştan, bu koşullar sayesinde ülkemizin her köşesinde, hemen her mevsimde arıcılık faaliyetlerinin aksatılmadan sürdürüldüğünü ve arıcılığın gün geçtikçe önemli hale geldiğini belirtti.
Sivas arıcıların uğrak noktası
Dünya´daki koloni sayısı ve üretilen bal miktarı bakımından Türkiye´nin dünya çapında tarımsal arıcılık sektörünün önde gelen aktörlerinden olduğunu, Sivas´ın da arıcılık sektöründe ülkemizin önemli illerinden birisi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Daştan "Sivas yıl içerisinde Sivas ilinde faaliyet gösteren arıcıların yanı sıra gezginci arıcıların da uğrak noktasıdır. Sivas ili taşıdığı çeşitli endemik ve yaygın florası ile arıcılık için oldukça zengin bir yöredir. Sivas ilinde uzun yıllardır varlığını koruyan ve zorlu iklim koşullarına, floral yapıya oldukça iyi uyum sağlamış yerli bal arısı varlığından da söz etmek mümkündür. Arı yetiştiricilerinin daha çok verim elde etmek için yaptıkları bilinçsiz yetiştirmeler ve ithal bal arısı kullanımlarıyla birlikte sayısı oldukça azalmış olsa da sınırlı alanlarda hala korunmaya devam eden ve yetiştiricilerin atalarından-dedelerinden kalmış olan yerli bal arısı genotipi hala mevcuttur" şeklinde konuştu.
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
Sivas arısının kovan başına bal verimi ve hastalıklara direnç bakımından yetiştiricileri memnun ettiğini vurgulayan Sevgi Durna Daştan, "Bu yerli bal arısı genotipinin güncel teknolojik ve genetik yöntemlerle araştırılması yapılmamış olup bal verimi ve yaşama gücü potansiyeli de net olarak araştırılarak literatüre kazandırılmamıştır. Yine sınırlı alanlarda yetiştiriciler elinde az miktarda kalan bu arı genotipinin zaman içerisinde neslinin tükenmesi de söz konusudur" dedi.
"Arı ırkını ilk önce koruma altına alarak geliştirilmesi planlıyoruz"
Yürüttükleri proje hakkında bilgi veren Daştan, "Biz de ilimizde mevcut olan yetiştiricilerin elinde kalmış olan bu arı ırkını ilk önce koruma altına alarak geliştirilmesi, çoğaltılması ve ıslah parametreleri bakımından çalışma yapmayı planlıyoruz. Merkezimiz de bu alanda faaliyetlerini sürdürecektir ve projelerine Sivas´taki arıcılık sektöründe yer alan diğer kurumlarla birlikte devam edecektir. Ülkemizin 11. Kalkınma Planı çerçevesinde de özellikle yerli hayvansal ve bitkisel ırkların korunması, bunların tescil edilmesi, çoğaltılması ve verim değerlerinin artırılmasına yönelik hedefler bulunmaktadır. Dolayısıyla bizim yapacağımız bu çalışma ile birlikte Sivas´ta bulunan yerli arı varlığının korunması ve ıslaha yönelik faaliyetlerin yapılması planlanmaktadır" İfadelerini kullandı.