Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) atılan Uzman Çavuş Aykut Saka’nın 2008 yılında, savcılıkta ve İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda, 2012 yılında ise mahkemede vermiş olduğu ifadelerinde FETÖ'nün askeri okul ve TSK içerisinde gerçekleştirmiş olduğu yapılanmanın taktik ve teknik yöntemlerini anlatıyor.
Saka, 6 Eylül 2002’de Zirve Yayınevi Davası'nın 43. duruşmasında tanık olarak dinlenirken, İstanbul’da FETÖ’ya ait Şirinevlerdeki FEM dershanesine gittiğini, sınavı kazanamayınca FETÖ mensuplarınca askeri okula yönlendirdiğini belirterek, “Işık Evlerinden tanıştığım kişiler bana askeri okula girmemi istedi. Ben de Ankara BeytepeJandarma Okullar Komutanlığına girdim.” diyor.
Saka, ilk görev yerinin Malatya’nın Yazıhan ilçesi olduğunu, göreve başladıktan sonra kendisi ile FETÖ adına Elazığ’da öğretmen olan Özgür Birdal’ın, Yeşilyurt ilçesinde görevlendirildiğinde ise öğretmen Mehmet Ali Badak’ın ilgilendiğini, aralıklarla görüştüğü bu kişilerin ordu mensuplarının mezhepsel ve sosyal hayatlarına yönelik sorularıyla karşılaştığını ifade ediyor.
“Bankanın verdiği promosyon parası haramdır, o parayı bize ver” denilmesi sonucu FETÖ ile ilişkisini kestiğini anlatan Saka, gidip komutanlarına durumu aktardığını, komutanlarının ise cemaat içinden istihbarat getirmesi için görüşmelerini sürdürmesini istediklerini belirtiyor.
"İHBAR MEKTUBU YAZMAMI İSTEDİLER"
Aykut Saka, 10 Ekim 2008 tarihinde 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na verdiği ifadesinde ise, Zirve Yayınevi olayı sonrasında Mehmet Ali Badak’ın yanında bir başka şahıs ile birlikte gelerek, kendisinden dönemin Alay Komutanı Mehmet Ülger hakkında Zirve Yayınevi cinayetlerini işlettiğine dair ihbar mektubu yazılmasını istediklerini, gidip bunu komutanına anlattığını ve onlarında kendisine ses kaydı verdiğini, ancak bir daha bu şahısa ulaşamadığını ifade ediyor.
“GRUBU DEŞİFRE ETTİM”
FETÖ’dan ayrıldıktan sonra hakkında bayanlarla ilgili olarak ihbar mektuplarının gönderildiğini ve evindeki bilgisayarının çalındığını belirten Aykut Saka, “TSK’ya sızmaya çalışan bir gurubun faaliyetlerini deşifre ettim, ancak cezalandırılacağımdan endişe duyuyorum. Çünkü FETÖ, diğer meslektaşlarıma ‘Bizi gidip bu şekilde deşifre ederseniz zarar görecek olan siz olursunuz biz değil’, anlayışının, ben örnek gösterilerek kanıtlanacağı fırsatının onlara verildiğini ve bu şekilde FETÖ'de bulunan TSKpersonelinden çözülmenin zorlaşacağını düşünüyorum.” diyor.
Saka, Malatya’dan Tunceli’ye, ardından da Manisa’ya gönderiliyor ve soruşturma nedeniyle TSK’dan atılıyor.
FETÖ’NÜN ASKERİ OKUL TAKTİĞİ VE YÖNTEMİ
Saka’nın İl Jandarma Komutanlığı'nda 31 Mart 2008 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde FETÖ’nün askeri okul ve yerleştirdikleri askerlerle ilgili olarak uyguladıkları yöntemleri şu şekilde anlatıyor;
"-Askeri okullara girmelerini istedikleri öğrenciler sınavı kazandığında dershane, okul ve yurt kayıtlarını derhal siliyorlar. Mülakat sınavında nasıl davranacağına, sorulara ne tür cevaplar vereceğine ilişkin bilgiler veriliyor. Askeri okullara hazırlık döneminde, cemaatle ilişki ortaya çıkmasın diye kimseye bir şey söylenmez. Mülakatta FETÖ ile ilgili ithamlar için ‘Benim abim yok, FETÖ grubunu tanımam’ tarzında telkinlerde bulunurlar. Sorumluluğuna askeri personel verilen grup mensupları birbirleriyle cep telefonu ile görüşme yapmazlar. Askeri personel kendilerini cep telefonundan aradığı takdirde kendi kartlarını iptal ederler. Cep telefonunu kendi isimlerine almazlar. Görüştükleri askeri personele telefon kartı verilir, o karttan sadece kendisinden sorumlu abisini arar. Askeri öğrencilik döneminde her öğrencinin bir abisi vardır. Görüşmelerde birebirlik esastır. Kesinlikle iki askeri öğrenci bir araya getirilmez. Öğrenciyi askeri okula hazırlayan kişi öğrencinin intibak kampına müteakip, ilk izne çıktığı hafta sonu o öğrenciyle okul dönemince görüşecek abi ile tanıştırılır.
- Askeri öğrenciye bir kod verilir ve bu ismin Müslümanlığı çağrıştırmayan bir isim olmasına özen gösterilir. Dışarıdaki görüşmelerde kod isim ile hitap edilir. 2 kişi tarafından öğrenci sorgulamaya alınır. Öğrencinin jest ve miniklerinden doğru söyleyip söylemediğinin tespitine çalışılır. Askeri öğrenci kesinlikle camiye giremez. Namaz ‘gözle namaz’ denilen özel bir yöntemle kılınır. Okulda suyla abdest alınmaz ve tozla teyemmüm şeklinde alınır. Oruç tutulmaz. Meyil izninde öğrenci kampa alınır ve yoğun bir siyasi eğitim verilir. İstihbarat ihtisasına geçmesi teşvik ve yönlendirme yapılır.İstihbarat için ‘İstanbul’ kod adı kullanılır. Birlik personeli ve komutanları için etnik köken, inanç, gruba yakınlık, içki, kadına düşkünlük gibi konularda sorgulama yapılır. Uzman çavuşlar ‘zambak’, astsubaylar için ‘Analitik’ kod adı kullanılır. Personelden maaşının yüzde 15’i oranından ‘himmet’ adı altında her ay para alınır.
Bakmadan Geçme
