KILIÇDAROĞLU'NDAN MALATYA'YA BAKANLIK SÖZÜ
CHP Genel Başkanı Kemal K
Kılıçdaroğlu : "Kayısının başkenti, Malatya merhaba
Emin olun bu tabloyu Ankara’daki görse yüreklerine iner. Bu tablo 8 Haziran’ı çağrıştıran bir tablo. Bu tablo güzel bir Türkiye’nin yaşanacak Türkiye’yi gösteren tablo. Bu tablo işsizliği istemiyoruz, yolsuzluğu istemiyoruz. Görkemli Türkiye’yi kurmak istiyoruz diyenlerin tablosudur. Bu tablo üretenlerin tablosu. Bu tablo gençlerin ve umudun tablosudur.
Aramızda binlerce genç var. Size sözüm. Kılıçdaroğlu sözü. Size özgür bir Türkiye vaat ediyorum. Kılıçdaroğlu sözü. Size özgür ve yasaksız bir Türkiye vaat ediyorum. Düşünceyi özgürce yaşadığınız Türkiye vaat ediyorum. 13 yıldır üniversite öğrencilerinin yurt sorununu bile çözemediler. Bu yıl üniversiteye gireceklere sözüm var. Bir yıl içerisinde yurt sorununu çözeceğim. Onlar gençleri, potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Ben bu gençleri bu ülkenin ve dünyanın umudu olarak görüyorum.
Sevgili gençler size inanıyor ve güveniyorum . Sandığı gidip oy kullanacaksınız. İlk kez oy kullanacaklara sesleniyorum. Size söylüyorum 12 Milyon emeklimiz var, bunlar sizin baba ve anneniz. Bunları yoksulluğa ittiler. Size söz veriyorum. Emeklilere sesleniyorum. İlk kez oy kullanacakları sandık başına getirin ve yaşanacak bir Türkiye’nin temelini atalım.
Malatya ile sadece ben değil Malatya ile Dünya gurur duyuyor. Kayısının başkenti dedim. Uygarlığın Başkenti dedim. Malatya bizim beklediğimiz milletvekilini vermedi. Ben size söylüyorum. 1 milletvekili gönderdiniz hepsine bedel. Tek başına Malatya’yı temsil ediyor. Onun dışında Malatya’nın sorunlarını dile getiren kimse yok. Sizden daha fazla milletvekili istiyorum.
Ankara’daki beyler iktidar olduklarında 10 bin işsizlik vardı. Bugün 30 bine ulaşmış durumda. Ülkemizde 6 milyon 200 bin işsiz var. Onlara 13 yıl yetki verdiniz. Onların çocukları sınava girmeden doğrudan memur oluyorlar. Sizin çocuklarınızın onlardan neyi eksik.
13 yıldır işsizliği çözmediler. Dediler ki bizim çocuklarımız işsiz değil dediler.
Ben 8 Haziran’ın Başbakanı olacağım ve herkese iş bulacağım.
Eskiden , her iktidar döneminde Malatya’da bakan olurdu. Rahmetli Özal, rahmetli İnönü, Recai Kutan bu milletin evlatları. Malatya’ya sesleniyorum, eski görkemli olmasını istiyorsan, senin de bir bakanın olmasını istiyorsan Kılıçdaroğlu’nu Başbakan yapacaksın.
Sevgili anneler hoş geldiniz. Sizin ellerinizden öpüyorum. Siz çocuklarınızın üzerine nasıl titriyorsanız, ülkemizin üzerine de öyle titriyorsunuz. Onlar için evlatlarınızın eğitim ve işlerinin olup olmayacağını düşünüyorsunuz. Annelere sözüm var. 17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Bunlar mutlu değiller. Malatya’dan söz veriyorum. Türkiye’ye söz veriyorum. 13 yıl değil, 4 yıl yetki verin yoksulluğu tarihe gömeceğim.
Ankara’daki beyler sizden korktu. Onlar 2002 de oy verdiğiniz parti değil,
Sandığa gideceğiz ve oyumuzu kullanacağız ve demokratik yollarda haramilerin iktidarına son vereceğiz.
3 milyon 750 bin hanedeki yoksul ailenin yoksulluğu ve işsizliğin ne demek olduğunu bilirim. Ben kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyden geliyorum. 7 kardeşten bir tek okuyan bendim. Okudum ve önemli görevlerde bulundu. Para nasıl toplanır ve nasıl harcanır onu bilirim. Ben bir de kul hakkı nasıl yenmez onu da bilirim.
Sözüm söz, bu ülkeye refahı getireceğim .Refahı tabana yayacağım ve kalkınmadan herkes payını alacaktır.
Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramında birer maaş vereceğim dedim. Kıyameti koparıyorlar, nasıl vereceksin.
Biri diyor ki hazineyi doldurduk, Kılıçdaroğlu gelip boşaltacak diyor. Biri de diyor ki Maliye bakanı , Hazinede kaynak yok diyor. Hangisi doğru söylüyor. İkisi de doğru söylemiyor.
İstedikleri kadar itiraz etsinler, ilk Ramazan bayramında ve ilk Kurban bayramında emeklilere dul-yetim ve gazi, engellilerde birer maaş ikramiyesini alacak. Hiç kimse endişe etmesin.
Sözüm söz 77 milyona sözüm söz, Kaçak Saraya giden hortumları kes ip millete vereceğim.
Sanıyorlar ki biz emeklilere 10 milyon vereceğiz.
Ya emekliler 400-500- 1000 lire alıyor. Onlara bayramda ikramiye vereceğim. Kurbanını borç almadan kesecek. Bunun için yetki istiyorum.
Sanıyorlar ki, emekliye iki maaş ikramiye vereceğiz. Onlar İsviçre’ye bankaya yatıracak. Onlar, kasaba-bakkala gidecek. Bir arkadaşına çay ikram edecek.
Emekliye verince emekli kazanacak, esnaf kazanacak, toplantı, sanayici kazanacak, emekliye verince Türkiye’ye kazanacak ve sadece hortumcular kaybedecek.
Kılıçdaroğlu ikramiye verecek ama Bağ-Kur’lulara vermeyecek deniyor. Olur mu ya. Zaten emekli maaşında en düşük alanlar onlar. Tabii ki onlara da ikramiye vereceğiz.
Dedim ki refahı tabana yayacağız ve kalkınmada herkes payını alacak. Kimse aç kalmayacak. Asgari ücreti 900 TL’den 1500 TL’ye çıkartacağız dedik. Ankara’dakiler itiraz etti. Herkes duysun, çatlasalar da , patlasalar da asgari ücreti 1500 TL yapacağım.
İşverenlere şikayet ediyorlar. Asgari ücreti 1500 TL yapacaklar niye itiraz etmiyorsunuz diyorlar. Benim niye karşıma çıkmıyorsun. Çık karşıma da nasıl vereceğimizi anlatayım sana.
Bir bey diyor ki. 1500 TL vermek zulümdür diyor. Asgari ücretli kardeşim. Sana sesleniyorum. Ben sana 1500 TL yapacağım dediğim zaman zulüm olduğunu söylüyorlar. Ankara’da oturan beyler 14 bin TL nakit maaş alıyorlar. Sen onlara itiraz edeceksin. Şunu söyleyeceksin. Ankara’daki beyler 940 TL alıyorum, 1500 TL verirse diye zulüm olsun. Sen 14 bin TL alıyorsun diyeceksin ve benden de sana oy yok diyeceksin.
Taşeron işçiler. 800 bin işçi. Senin güvencen yok. Kadro vereceğim diyorum. Ankara’daki beyler yine itiraz ediyorlar. Nasıl olacak diyorlar. Başbakan olduğumda nasıl olacağını görecekler.
Ankara’da kurs açacağım. Devlet nasıl yönetilir ve kul hakkı neden yenilmez onu öğreteceğim.
Herkes kalkınmadan payını alacak. Çiftçiler perişan. Kayısı üreticilerimiz zararlarını Veli Ağbaba sürekli dile getiriyor. Ama halkın derdini bilmiyorlar. Çiftçi perişan. Mazotu 1.5 TL’ye yapacağım dedim. Ankara’daki beyler koro halinde itiraz ediyorlar. Ankara’daki beyler de duysun. Sen yatlara verirken oluyor da ben çiftçiye verince neden itiraz ediyorsun.
Ben halktan yanayım, sen yandaştan yanasın.
Ankara’daki beylerin kimyaları bozuldu. Seçim bildirgemizi açıklayınca.
Onlara desem ki gelin beraber köşeyi dönelim desem koşa koşa gelirler.
Malatyalılar şu sözümü unutmayın. Davutoğlu, Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.
Sevgili anneler 3 Milyon 750 bin hanede yoksul aileler var. Samsun’da Kübra bebek açlıktan yaşamını yitirdi. Biz onu unutmadık.
Herkesin aşının işi olduğu bir Türkiye istiyorum. Ben halkımın mutluluğunu ve özgür olmalarını istiyorum.
Ben Anadoluluyum ben Malatyalıyım, Sivaslıyım, Kayseriliyim, ben Türkiyeleyim.
Sevgili gençler sözüm söz hiç bir meydan gençlere kapatılmayacaktır.
Yasaksız bir Türkiye, uygar bir Türkiye, konuşan bir Türkiye, herkesin huzur içinde dolaştığı bir Türkiye istiyorum.
Benim isteğim vatandaş zengin olsun.
Şimdi bir mağduriyet edebiyatı yapıyorlar.
Neymiş kefeni giymişler. Tartışmaları bir yere çekebilir miyiz.
Sevgili Malatya’lılar benim derdimle onların derdi başka. Onların derdi köşeyi dönmek. Benim derdim 4 yıl içerisinde yoksulluğu sıfırlamak.
Mağduriyet edebiyatına artık karnımız doydu. Araçlara çerez parası diyorlar. Diyanet üzerinde israfı yaygınlaştırmak istiyorlar. O kadar ileri gittiler ki Papa’yı örnek gösteriyorlar. Sen ‘israf harımdır’ diyen Peygamberimizi örnek göster.
8 Haziran’da huzurlu bir Türkiye için uyanacağız. Ben asgari ücretlisine, işsizine, yoksuluna, emeklisine, esnafına güveniyorum.
İki söz istiyorum 1. 7 Haziran’da sandığı gidip CHP’ye oy verecek misiniz. Söz mü , söz mü, söz mü. 1 söz kolay gidip oy kullanmak kolay.
2. söz sandığa giderken geçen seçimlerde CHP’e oy vermemiş veya sandığa gitmemiş onanları ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki Kılıçdaroğlu diyor ki 4 yıllık süre istiyor. Gel beraber omuz omuza sandığa gidip oyumuzu CHP’ye verelim diyecek misiniz.
Onlara diyeceksiniz ki 13 yıl onlara yetki verdiniz. 13 yıl sonunda ne olduğunu anlatın. 13 yılın sonunda 17 milyon yoksulumuz oldu. 6 milyon 200 bin işsizimiz oldu.
5.5 milyar dolar kaynağımız Suriyeliler için kullanıldı.
Ama diyorsan ki yeter artık biz yeniden yaşanacak Türkiye istiyoruz işsizlik, yasaklar olmasın diyorsan gel beraber 4 yılda bitireceğim sandığa gidip CHP’ye evet diyeceksiniz."