- Haberler
- Kültür Sanat
- 'Anadolunun El Hamrasında ziyaretçi yoğunluğu'
'Anadolunun El Hamrasında ziyaretçi yoğunluğu'
UNESCO tarafından Türkiyede koruma altına alınan ilk eser olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, tarihinin en kapsamlı restorasyonunun ardından ibadete
UNESCO tarafından Türkiyede koruma altına alınan ilk eser olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, tarihinin en kapsamlı restorasyonunun ardından ibadete ve ziyarete açıldı. Avrupalı bilim adamlarınca "Anadolunun El Hamrası" olarak nitelendirilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, her gün yüzlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Sivasın Divriği ilçesinde 1228 tarihinde Anadolu Selçuklulara bağlı Mengücekli Beyliği döneminde Mengücek şahı Süleyman Şahın oğlu Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Hanım tarafından yaptırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının dünyada başka bir benzeri bulunmuyor. "Anadolunun El Hamrası" olarak da bilinen cami, UNESCO tarafından Türkiyede koruma altına alınan ilk eser olma özelliği taşıyor. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, aradan geçen yaklaşık 800 yıla rağmen heybetini korurken üzerinde işli birbirinden farklı 10 bin bezeme ile kendine hayran bırakıyor. Evliya Çelebinin, "Methinde diller kısır, kalem kırıktır" sözleriyle anlattığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Mayıs ayında ibadete ve ziyarete açıldı.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının açıldığı günden bugüne binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını ifade eden Uzman Sanat Tarihçisi Yunus Budaktaş, 13üncü yüzyılda Türk sanatına, Anadolu sanatına damga vurmuş en önemli yapılardan birisidir. Divriği Ulu Camiide 2015 yılında başlanılan restorasyon çalışmaları 2024 Mayıs ayında tamamlandı. Restorasyon çalışmalarını tamamlanmasıyla birlikte hem ibadete hem de ziyarete açılmış bulunuyor. Şu an sizlerin de gördüğü üzere Türkiyenin farklı noktalarından çok sayıda insan bu tarihi yapıyı ziyaret etmeye, tarihi yapıda ibadet etmeye, akın akın Divriğiye geliyor dedi.
Caminin dört bir yanında binlerce motif bulunuyor
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının Türk mimarisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Budaktaş, Yapının özellikle dört taç kapısında bulunan eşsiz bezemeler nedeniyle sanat tarihi anlamında eşsiz bir özelliğe sahip. Divriği Ulu Camiyi öne çıkaran tabii belli başlı imgesel ögeler de bulunuyor. Bunların en bilindiği özellikle yaz aylarında ikindi vakti caminin batı kapısında beliren bir erkek silueti özellikle Temmuz, Ağustos aylarında beliriyor. Keza yine caminin doğu kapısı olarak adlandırılan ve cennet kapı olarak bilinen kapıda da bir kadın belirdiğini görüyoruz. Öte yandan yine caminin batı kapısının iki yanında yer alan çift başlı Selçuklu kartalı motifi ve caminin batı kapısının doğu yamacındaki çift başlı Selçuklu kartalıyla birlikte bir doğan figürü yer alıyor dedi.
İlçe turist akınına uğruyor
Eserin hem Türkiyede hem de dünyada gösterilen şaheserlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Yunus Budaktaş, Bu sebeple birlikte özellikle Divriğiye yoğun bir turist sirkülasyonu olduğunu görüyoruz. Divriği bünyesinde barındırmış olduğu tarihi değerleri, kültürel değerleri ve doğal güzellikleriyle birlikte ziyaretçilerin ilgisini topluyor özellikle ulaşımın da kolaylaşmasıyla birlikte her gün yüzlerce insan Divriğinin bu güzelliklerinden istifade etmeye, buraları gezmeye, görmeye geliyor. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının düzenlemiş olduğu Doğu Ekspresi gibi seferler insanların buraya olan ilgisini arttırmaya ve insanların bu güzellikleri görmeye erişimine imkân sağlıyor. Bunun yanı sıra tabii birçok kültürel değeri bünyesinde barındırıyor. Sadece tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra özellikle gastronomi anlamında da ziyaretçilerine eşsiz lezzetler sunuyor şeklinde konuştu.