'TDK tarafından uydurulmadı, bir şehir efsanesi daha yıkıldı'
Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı bir şehir efsanesini yıkarak, 'ulusal düttürü, toplumsal otlangaç, gök götürü k
Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı bir şehir efsanesini yıkarak, 'ulusal düttürü, toplumsal otlangaç, gök götürü konuksal avrat' gibi isimlerin TDK menşeli olmadığını, a harfinin üzerindeki şapkanın da hiç zaman kaldırılmadığını söyledi.
Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı, Türk Dil Kurumunun hiçbir zaman şapka işaretini kaldırmadığını ifade ederek, 'Türk Dil Kurumu iki şeyi kesinlikle yapmamıştır. Bunlardan birincisi, şapka işaretini kaldırmamıştır. Her tarafta herkes tarafından yanlış bir kanı var. ´Türk Dil Kurumu şapka işaretini kaldırmıştır´ diye. Hayır, kaldırmadı. Şapka işareti olmaz ise kar ile kr, hala ile hl birbirine karışır. Türk Dil Kurumunun her döneminde bunlar vardır. İkinci olarak da herkes tarafından yanlış bilinen, ulusal düttürü, toplumsal otlangaç, gök götürü konuksal avrat bunlar da hiçbir zaman Türk Dil Kurumundan meydana getirilmiş, uydurulmuş kelimeler değildir. Türk Dil Kurumunun yayınlamış olduğu Türkçe sözlüklerini kontrol ederseniz Türkçe sözlükte yer almadığını göreceksiniz. Çünkü Türk Dil Kurumu böyle toplum tarafından beğenilmeyeni, dilin kurallarına uygun olmayan yaygın olarak yerleşmiş kelimelere karşılık arama sevdasında değildir' dedi.
'Bilgisayar, asıl anlamı bilgiyi sayar'
Türk Dil Kurumu bilimsel terimlere de her zaman karşılık aramadığını ifade eden Toparlı, 'Türkiye´nin kurallarına uygun özellikle bir veya iki kelimeden oluşan kelimeler karşılık bulur. Mesela `computer´ karşılığında bilgisayarı bulmuştur. Bilgisayar, asıl anlamı bilgiyi sayar. Bugün computer karşılığında kullanılmaktadır. Uyduruk kelimeleri Türk Dil Kurumu hiçbir zaman tasvip etmez, zaten sözlükte de yer almaz. Bunların birkaç kişi tarafından uydurulması dile zarar veriyor mu, hayır. Sadece öylece söylemde kalıyor. Hiç kimse bunları kullanmıyor. Hiç kimse ´gök götürü konuksal avrat´ demez. Her zaman hostes der. Mehmet Akif´in bize en güzel armağanı olan İstiklal Marşı´nı da hiçbir zaman ´ulusal düttürü´ diye karşılamamıştır. Ben kesinlikle tasvir etmiyorum. Böylesi kullanımlar dile zarar verir. Bunlar birkaç kişi arasında dolanan laflardır. İnsanlar bunları hiçbir zaman kullanmıyor' ifadelerini kullandı.
Vatandaş ne düşünüyor
Sivas´ta yaşayan Mehmet Altınküpe, 'Elbette büyüklerimizden bu kelimeleri duyuyoruz tabii. O uydurma sanılan kelimeleri duyduk. Bunların Türk Dil Kurumu tarafından uydurulduğunu zannediyorduk ama bunlar kullanılıyordu önceden de. Türk Dil Kurumunun yayınlamadığını öğrendim, şehir efsanesi bunlar hep' ifadelerine yer verdi.
Sivas´ta öğrenci olan Ayşe Ceran Kantekin, bu kelimeleri sosyal medyadan gördüğünü ifade ederek, 'Bunları tabii ki de sosyal medya bazlı olarak çok fazla duyulan şeyler. Türk Dil Kurumu tarafından söylenildiği genellikle biliyorum. Ama Türk Dil Kurumu tarafından söylenildiğinde ise şöyle düşünüyordum açıkçası ben. Genellikle Türk Dil Kurumu Türkçe bazlı kelimeler üretmeye çalışıyor. Ben de bu sebeple uydurduğunu düşündüm. Ama öğrendim ki meğerse öyle değilmiş' dedi.
Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı, Türk Dil Kurumunun hiçbir zaman şapka işaretini kaldırmadığını ifade ederek, 'Türk Dil Kurumu iki şeyi kesinlikle yapmamıştır. Bunlardan birincisi, şapka işaretini kaldırmamıştır. Her tarafta herkes tarafından yanlış bir kanı var. ´Türk Dil Kurumu şapka işaretini kaldırmıştır´ diye. Hayır, kaldırmadı. Şapka işareti olmaz ise kar ile kr, hala ile hl birbirine karışır. Türk Dil Kurumunun her döneminde bunlar vardır. İkinci olarak da herkes tarafından yanlış bilinen, ulusal düttürü, toplumsal otlangaç, gök götürü konuksal avrat bunlar da hiçbir zaman Türk Dil Kurumundan meydana getirilmiş, uydurulmuş kelimeler değildir. Türk Dil Kurumunun yayınlamış olduğu Türkçe sözlüklerini kontrol ederseniz Türkçe sözlükte yer almadığını göreceksiniz. Çünkü Türk Dil Kurumu böyle toplum tarafından beğenilmeyeni, dilin kurallarına uygun olmayan yaygın olarak yerleşmiş kelimelere karşılık arama sevdasında değildir' dedi.
'Bilgisayar, asıl anlamı bilgiyi sayar'
Türk Dil Kurumu bilimsel terimlere de her zaman karşılık aramadığını ifade eden Toparlı, 'Türkiye´nin kurallarına uygun özellikle bir veya iki kelimeden oluşan kelimeler karşılık bulur. Mesela `computer´ karşılığında bilgisayarı bulmuştur. Bilgisayar, asıl anlamı bilgiyi sayar. Bugün computer karşılığında kullanılmaktadır. Uyduruk kelimeleri Türk Dil Kurumu hiçbir zaman tasvip etmez, zaten sözlükte de yer almaz. Bunların birkaç kişi tarafından uydurulması dile zarar veriyor mu, hayır. Sadece öylece söylemde kalıyor. Hiç kimse bunları kullanmıyor. Hiç kimse ´gök götürü konuksal avrat´ demez. Her zaman hostes der. Mehmet Akif´in bize en güzel armağanı olan İstiklal Marşı´nı da hiçbir zaman ´ulusal düttürü´ diye karşılamamıştır. Ben kesinlikle tasvir etmiyorum. Böylesi kullanımlar dile zarar verir. Bunlar birkaç kişi arasında dolanan laflardır. İnsanlar bunları hiçbir zaman kullanmıyor' ifadelerini kullandı.
Vatandaş ne düşünüyor
Sivas´ta yaşayan Mehmet Altınküpe, 'Elbette büyüklerimizden bu kelimeleri duyuyoruz tabii. O uydurma sanılan kelimeleri duyduk. Bunların Türk Dil Kurumu tarafından uydurulduğunu zannediyorduk ama bunlar kullanılıyordu önceden de. Türk Dil Kurumunun yayınlamadığını öğrendim, şehir efsanesi bunlar hep' ifadelerine yer verdi.
Sivas´ta öğrenci olan Ayşe Ceran Kantekin, bu kelimeleri sosyal medyadan gördüğünü ifade ederek, 'Bunları tabii ki de sosyal medya bazlı olarak çok fazla duyulan şeyler. Türk Dil Kurumu tarafından söylenildiği genellikle biliyorum. Ama Türk Dil Kurumu tarafından söylenildiğinde ise şöyle düşünüyordum açıkçası ben. Genellikle Türk Dil Kurumu Türkçe bazlı kelimeler üretmeye çalışıyor. Ben de bu sebeple uydurduğunu düşündüm. Ama öğrendim ki meğerse öyle değilmiş' dedi.