'Tarihi Hitit kentinde kilise kalıntılarına ulaşıldı'
Sivas´ın Yıldızeli ilçesinde eski Asur ticaret koloni ve Hitit dönemlerinde önemli idari merkezlerinden biri olan Kayalıpınar tarihi kentinde
Sivas´ın Yıldızeli ilçesinde eski Asur ticaret koloni ve Hitit dönemlerinde önemli idari merkezlerinden biri olan Kayalıpınar tarihi kentinde Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen kilise kalıntılarına ulaşıldı.
Sivas kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve Hititlilerin en önemli idari merkezlerinden biri olan 3 bin 800 yıllık Kayalıpınar, diğer adıyla Samuha tarihi yerleşim yerinde kazı çalışmaları sürüyor. Kayalıpınar köyünden olan merhum Yüksel Erdoğan isimli öğretmen tarafından 1960 yılında keşfedilen tarihi kentte yaklaşık 30 yıldır çalışmalar titizlikle yürütülüyor. Doç. Dr. Çiğdem Maner´in başkanlığında yapılan kazılarda küçük bir Bizans kilisesi olduğu tahmin edilen kalıntılar keşfedildi.
'Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı katları çıktı'
Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı katları ortaya çıktığını söyleyerek, 'Muhtemelen küçük bir Bizans kilisesi keşfettik. Bizans döneminde tabii ki kilise dini bir yapı fakat mezarlık alanına yakın olması bize önemli veriler verecektir. Şu ana kadar burada Bizans yapı katına ait yapılar bulunmamıştır. Dolayısıyla bu yıl açtığımız 4 açmada çıkan yapı katları bize o dönemdeki yerleşim hakkında da bilgi verecektir. Bunu diğer çevredeki yerleşimlerle karşılaştırma imkanında olacağız. Dolayısıyla karşılaştırma yaparak bu bölgedeki Bizans yapılarını anlamaya çalışacağız' dedi.
'Bu geniş alanda çok fazla medeniyetlere ve topluluklara ait insanlar yaşamış'
Kayalıpınar´da çok fazla medeniyete ve topluluğa ait insanların yaşadığını söyleyen Maner, 'Yerleşim Kızılırmak kenarında doğal bir plato üzerinde kurulmuş ve çok geniş verimli bir alana yayılmış. Dolayısıyla bu geniş alanda çok fazla medeniyetlere ve topluluklara ait insanlar yaşamış. Onların tüm kalıntılarına ulaşmaya ve belgelemeye çalışıyoruz. Tabii ömrümüz bütün bir alanı kazmaya yetmez. Belki ileriki jenerasyonlar burada da devam eder. İki yerde yeni açmalar açtık. Daha farklı tabakalara ulaşmak için açtık ve bu konuda başarı sağladığımızı düşünüyorum. Bu bölgenin bilinmezliği hakkında bilgi edinmeye çalışıyoruz. Doğu açmalarımızda Koloni ve Hitit dönemlerine ait kerpiç yapılar ortaya çıkmaya başladı. Kerpiç binaları korumak çok zor, dolayısıyla Türkiye´de bu konuda uzmanlık gelişmesi gerektiğini görüyorum. Eski kerpiçleri koruma uzmanlığı henüz çok gelişmiş değil. Dolayısıyla gördüğünüz bütün bu alanı sağlıklı bir şekilde korumak çok zor' şeklinde konuştu.
'Bizans dönemine ait buluntular var'
Kazı Başkan Yardımcısı Arkeolog Dr. Emre Kuruçayırlı ise, Kayalıpınar tarihi kentinde Bizans dönemine ait eşyaların bulunduğunu belirterek, 'Burada 10 metreye 10 metre bir açma içerisinde 4´e bölünmüş şekilde çalışıyoruz. Bunun nedeni birbirleri ile ilişkilerini daha iyi görebilmek için yapıyoruz. Dört parçada da taş yığınları ve taş sıraları çıktı. Bu taş sıralarını duvarlar olarak yorumlamak mümkün. Yapılarda daha kalın duvarlar ve ince duvarlar var. Kalın duvarların Hitit dönemine ait, ince duvarların ise daha geç döneme ait olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar az sayıda Hitit çanak ve çömleği bulmuş olsak da daha yeni dönemler yani Bizans dönemine ait buluntular var. Burada farklı medeniyetler aynı mekanda birbirinin üzerinde yaşamış. Muhtemel Bizans dönemine ait en önemli bulgu kesme taş, sütun kaidesi olduğunu düşünüyoruz. Görüşünü aldığımız bir uzman görece küçük bir kiliseye ait olacağını söyledi. Bu sütunda bulduğumuz çanak çömlek ile tutarlı bir bilgi oluşturuyor' ifadelerini kullandı.
Sivas kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve Hititlilerin en önemli idari merkezlerinden biri olan 3 bin 800 yıllık Kayalıpınar, diğer adıyla Samuha tarihi yerleşim yerinde kazı çalışmaları sürüyor. Kayalıpınar köyünden olan merhum Yüksel Erdoğan isimli öğretmen tarafından 1960 yılında keşfedilen tarihi kentte yaklaşık 30 yıldır çalışmalar titizlikle yürütülüyor. Doç. Dr. Çiğdem Maner´in başkanlığında yapılan kazılarda küçük bir Bizans kilisesi olduğu tahmin edilen kalıntılar keşfedildi.
'Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı katları çıktı'
Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı katları ortaya çıktığını söyleyerek, 'Muhtemelen küçük bir Bizans kilisesi keşfettik. Bizans döneminde tabii ki kilise dini bir yapı fakat mezarlık alanına yakın olması bize önemli veriler verecektir. Şu ana kadar burada Bizans yapı katına ait yapılar bulunmamıştır. Dolayısıyla bu yıl açtığımız 4 açmada çıkan yapı katları bize o dönemdeki yerleşim hakkında da bilgi verecektir. Bunu diğer çevredeki yerleşimlerle karşılaştırma imkanında olacağız. Dolayısıyla karşılaştırma yaparak bu bölgedeki Bizans yapılarını anlamaya çalışacağız' dedi.
'Bu geniş alanda çok fazla medeniyetlere ve topluluklara ait insanlar yaşamış'
Kayalıpınar´da çok fazla medeniyete ve topluluğa ait insanların yaşadığını söyleyen Maner, 'Yerleşim Kızılırmak kenarında doğal bir plato üzerinde kurulmuş ve çok geniş verimli bir alana yayılmış. Dolayısıyla bu geniş alanda çok fazla medeniyetlere ve topluluklara ait insanlar yaşamış. Onların tüm kalıntılarına ulaşmaya ve belgelemeye çalışıyoruz. Tabii ömrümüz bütün bir alanı kazmaya yetmez. Belki ileriki jenerasyonlar burada da devam eder. İki yerde yeni açmalar açtık. Daha farklı tabakalara ulaşmak için açtık ve bu konuda başarı sağladığımızı düşünüyorum. Bu bölgenin bilinmezliği hakkında bilgi edinmeye çalışıyoruz. Doğu açmalarımızda Koloni ve Hitit dönemlerine ait kerpiç yapılar ortaya çıkmaya başladı. Kerpiç binaları korumak çok zor, dolayısıyla Türkiye´de bu konuda uzmanlık gelişmesi gerektiğini görüyorum. Eski kerpiçleri koruma uzmanlığı henüz çok gelişmiş değil. Dolayısıyla gördüğünüz bütün bu alanı sağlıklı bir şekilde korumak çok zor' şeklinde konuştu.
'Bizans dönemine ait buluntular var'
Kazı Başkan Yardımcısı Arkeolog Dr. Emre Kuruçayırlı ise, Kayalıpınar tarihi kentinde Bizans dönemine ait eşyaların bulunduğunu belirterek, 'Burada 10 metreye 10 metre bir açma içerisinde 4´e bölünmüş şekilde çalışıyoruz. Bunun nedeni birbirleri ile ilişkilerini daha iyi görebilmek için yapıyoruz. Dört parçada da taş yığınları ve taş sıraları çıktı. Bu taş sıralarını duvarlar olarak yorumlamak mümkün. Yapılarda daha kalın duvarlar ve ince duvarlar var. Kalın duvarların Hitit dönemine ait, ince duvarların ise daha geç döneme ait olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar az sayıda Hitit çanak ve çömleği bulmuş olsak da daha yeni dönemler yani Bizans dönemine ait buluntular var. Burada farklı medeniyetler aynı mekanda birbirinin üzerinde yaşamış. Muhtemel Bizans dönemine ait en önemli bulgu kesme taş, sütun kaidesi olduğunu düşünüyoruz. Görüşünü aldığımız bir uzman görece küçük bir kiliseye ait olacağını söyledi. Bu sütunda bulduğumuz çanak çömlek ile tutarlı bir bilgi oluşturuyor' ifadelerini kullandı.