TAHA ÖZHAN'DAN GÜNDEME İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Meclis Başkanlığa Kim Ada
Herkes Sorumlu Davranmalı
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eski danışmanlarından AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, “Diğer partiler de sorumluluk almalı” dedi.
Milletvekili Taha Özhan, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı, Kadın Kolları Başkanı Aynur Oğuzhan ve Gençlik Kolları Başkanı Enis Aydoğan ile birlikte AK Parti Malatya İl Binası'nda açıklamalarda bulundu. Sözlerine 7 Haziran seçim sonuçlarını hatırlatarak başlayan Özhan, “Mübarek ayın içerisinde bir taraftan da zor bir dönemi yaşıyoruz. 7 Haziran seçimlerini atlattık, seçim sonucu çok cüzi bir şekilde de olsa milletimiz AK Parti'ye tek başına iktidarı kurma gücünü vermedi. Çok az sayıda sandalye eksiğiyle seçim sonuçları bir koalisyonu şu an mecbur etmiş durumda” dedi.
7 Haziran seçimlerinin tam anlamıyla idrak edilmediğini ifade eden Özhan, “Seçimlerden sonra Meclis Başkanı seçimine kadar devam edecek bir süreç ortaya çıktı. Bütün oyuncular, yani bu işte paydaş olacak bütün unsurlar, piyasalar, medya, seçmen, hepsinden daha önemlisi siyasi partiler 7 Haziran seçimlerinin olduğunun farkında değil gözüküyorlar. Hala ısrarla AK Parti'ye tek başına iktidar muamelesi yapılıyor. Bu sürecin bu şekilde devam etmesi bile aslında Türkiye'nin AK Partili ve AK Partisiz ne anlama geldiğini idrak etmek için yeterli” şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin koalisyon süreci hakkındaki sözlerine de değinen Özhan, “Sayın Bahçeli 7 Haziran seçimleri sonrası HDP'yle dolaylı ya da doğrudan herhangi bir senaryoda beraber olmayacaklarını defalarca altını çizerek söyledi. Şimdi önümüzde Meclis Başkanlığı seçimleri var. Meclis Başkanlığı seçimlerinde Sayın Bahçeli'nin sözlerinin arkasında ne kadar durduğunu, ne kadar samimi olduğunu, HDP'yle doğrudan veya dolaylı bir senaryonun içinde yer alıp almayacağını hep beraber izleyip göreceğiz” dedi.
“BİZ DİĞER PARTİLERİN DE KENDİ ADAYLARINI GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUZ”
Salı günü Meclis'in açılacağını hatırlatan Özhan, “İnşallah beş gün içerisinde hızlıca Meclis Başkanlığı seçimlerine gireceğiz. AK Parti kendi adayını gösterecek, biz diğer partilerin de kendi adaylarını göstermelerini bekliyoruz. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği gibi orada bir blok olursa bu aslında bizim seçim öncesi ve sonrası şer ittifakı ve kumpas diye dile getirdiğimiz manzaranın Meclis'e yansımasından ibaret olacak. Aksi takdirde hiçbir şeklide yan yana gelmeyeceklerini kendi ağızlarından dile getiren aktörlerin bir araya gelmelerinin acı manzaralarını görmüş olacağız ama ben ümit ediyorum ki Sayın Bahçeli en azından son on gündür dile getirdiği, arkasında durduğu sözlerini orada koruyacaktır” diye konuştu.
“BU SORUMLULUK SADECE BİZE VERİLMEDİ, BU SORUMLUK BÜTÜN SİYASİ PARTİLERE VERİLDİ”
Erken seçim tartışmalarına da değinen Milletvekili Taha Özhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Bahçeli 15 Kasım diye erken seçim tarihi vermiş. Bizim açımızdan bütün takvim milletin bize verdiği sorumluluk neticesidir. Bu sorumluluk sadece bize verilmedi, bu sorumluk bütün siyasi partilere verildi. Biz bunun idrakindeyiz. Seçim sonuçları sadece AK Parti'yi ilgilendirmiyor. Bu seçime sadece AK Parti girmedi ama öyle bir hava var ki sanki seçime sadece AK Parti girmiş, seçimden sadece AK Parti'yi ilgilendiren bir netice çıkmış. Ortaya çıkan netice şudur; 7 Haziran seçimlerinde ezici bir yüzdeyle seçimleri bitiren AK Parti buna mukabil iddialı şekilde seçimlere girmiş ama o iddiaların hiçbirisinin yanına bile yaklaşamamış muhalefet partileri var. Dolayısıyla bu neticelerin hep beraber okunması gerekiyor. Yani 7 Haziran seçimlerinde kabaca 4 parti yarıştık, sadece AK Parti yarışmadı, Meclis'e de bu 4 parti taşındığından dolayı bu 4 partinin sorumluluğu alması lazım ama beklenen sanki seçimlere sadece AK Parti'nin girdiği ve sadece AK Parti'nin bazı dersler çıkarması gerektiği şeklinde. Bu konforlu bir dünya yaratıyor doğru, yani siz hiçbir sorumluk almıyorsunuz, sadece laf söylüyorsunuz. Tıpkı 7 Haziran öncesinde ne yapıyorsanız, 7 Haziran sonrasında da onu yapıyorsunuz. Zaten bu müzakere sürecini sıkıntıya sokan açıklamalara da baktığımızda hiçbir tanesi gelecekle ilgili değil.”