'Sarıgül: ''Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz'''
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, 'Dayanışmanın, yardımlaşmanın, kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, 'Dayanışmanın, yardımlaşmanın, kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok büyük bir millet olduğumuzu gördük. Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Yaşadığımız acılar bize yol gösterecek' dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilden biri olan Adıyaman´a ziyarette bulundu. Burada açıklamalarda bulunan Sarıgül, depreme karşı önlem alınmasına dikkat çekerek 'Felaketlerden sonra milletçe tek yürek oluyoruz, ancak afetlerin geçici değil kalıcı bir tehdit olduğunu hemen unutuyoruz. Bir daha olmaması için, hiçbir şey yapmadan yaşamaya devam ediyoruz. Devlet, her afet sonrasında vatandaşının yanındadır ama öncesinde nerededir? Devlet, afetten önce vatandaşın yanında olmalıdır. Önemli olan budur. Türkiye Değişim Partisi olarak kurulduğumuz tarihten bu yana Deprem ve Afetler Bakanlığı kurulmalıdır diyoruz. Bugün buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum; Sayın Erdoğan, bir kararnameyle yeni bakanlık kurabiliyorsunuz. Bir kararname çıkarın, hemen Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını kurun' açıklamasında bulundu.
'Deprem bölgesine uygun koşullarda eğitim-öğretimin sürdürülmesi lazım'
Deprem bölgesinde eğitim ve öğretimin sürdürülmesi gerektiğini savunan Sarıgül, '17 Ağustos 1999 depremi sonrasında olduğu gibi deprem bölgesine uygun koşullarda eğitim-öğretimin sürdürülmesi lazım. Okul sadece eğitim demek değildir, çocukların bir arada olması normalleşmenin en önemli faktörüdür. Bölgedeki halkın günlük ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanması lazım. Bölgede yaşayan her vatandaşımız, aç kalmayacağından, açıkta kalmayacağından, üşümeyeceğinden emin olmalıdır. Depremzedelerin elektrik, su, doğalgaz ve telefon borçlarının silinmesi lazım ödeme gücü kalmadı. Elektrik, su, doğalgaz ve telefon borçlarının silinmesi lazım. Bu hizmetlerin bir süre bedelsiz olması lazım' ifadelerini kullandı.
'Çiftçilerin, bankalara ve tarım krediye olan borçlarının silinmesi lazım'
Çiftçinin devlete ihtiyacı olduğunu da belirten Mustafa Sarıgül 'Tarım ve Orman Bakanlığı yardım gönderdi, hayvancılık ve tarıma ilişkin desteklerini açıkladı ama daha büyük, daha uzun süreli ve daha kapsamlı bir organizasyon lazım. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) sahiplerinin bakamadığı hayvanlara emaneten bakması lazım. Bölgedeki çiftçilerin, ortak kullanımına açık, tarım makine parkı kurması lazım. Çiftçilerin, bankalara ve tarım krediye olan borçlarının silinmesi lazım. Hayvancılık ve çiftçilik yapan vatandaşlarımızı hem bu bölgede hem de üretim de tutmak zorundayız. Esnafın, tüccarın, sanayicinin devlete olan SGK, BAĞ-KUR vergi gibi borçların silinmesi ve ödeme zamanı gelenlerin ileri tarihe atılması lazım. Bölgedeki sanayi kuruluşlarının faaliyete geçmesini sağlayacak teşvik tedbirleri almamız lazım. Bölgede, çarşı-pazarın açılması, ticaretin başlaması çarkların yeniden dönmesi lazım' ifadelerini kullandı.
'Doğru yerlere, doğru şekilde şehirler inşa edelim'
Deprem sonrası yapılacak binalar hakkında da konuşan Sarıgül 'Deprem bölgesinde inşaatlara hemen başlanmak isteniyor. Acele ederek yeni yanlışlar yapmayalım. Bilimin ve teknolojinin ışığında doğru yerlere, doğru şekilde şehirler inşa edelim. Merkeziyetçi kafayla işler yürümüyor, yerel idarelere daha fazla yetki ve kaynak aktarmamız lazım. Her şeyi biz yaparız demekle olmuyor, dayanışmaya önem vermemiz lazım. Gönüllü kuruluşların önü kesilmemeli aksine desteklenmelidir. Devleti yönetenler yetki kıskançlığı yapmadan uzanan her eli tutmak zorundadır. Merkezi ve yerel idareler bir bütün olarak hareket etmelidir' dedi.
'Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz'
Depremin dayanışma ruhunu canlandırdığını belirten Mustafa Sarıgül 'Bu depremde çok acılar yaşadık, çok kötü şeyler gördük ama bizi ayağa kaldıracak gücümüzü gördük. Dayanışmanın, yardımlaşmanın, kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok büyük bir millet olduğumuzu gördük. Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Yaşadığımız acılar bize yol gösterecek. Korkmayacağız, yılmayacağız, yıkılmayacağız, çökmeyeceğiz, dimdik ayakta kalacağız' ifadelerini kullandı.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilden biri olan Adıyaman´a ziyarette bulundu. Burada açıklamalarda bulunan Sarıgül, depreme karşı önlem alınmasına dikkat çekerek 'Felaketlerden sonra milletçe tek yürek oluyoruz, ancak afetlerin geçici değil kalıcı bir tehdit olduğunu hemen unutuyoruz. Bir daha olmaması için, hiçbir şey yapmadan yaşamaya devam ediyoruz. Devlet, her afet sonrasında vatandaşının yanındadır ama öncesinde nerededir? Devlet, afetten önce vatandaşın yanında olmalıdır. Önemli olan budur. Türkiye Değişim Partisi olarak kurulduğumuz tarihten bu yana Deprem ve Afetler Bakanlığı kurulmalıdır diyoruz. Bugün buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum; Sayın Erdoğan, bir kararnameyle yeni bakanlık kurabiliyorsunuz. Bir kararname çıkarın, hemen Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını kurun' açıklamasında bulundu.
'Deprem bölgesine uygun koşullarda eğitim-öğretimin sürdürülmesi lazım'
Deprem bölgesinde eğitim ve öğretimin sürdürülmesi gerektiğini savunan Sarıgül, '17 Ağustos 1999 depremi sonrasında olduğu gibi deprem bölgesine uygun koşullarda eğitim-öğretimin sürdürülmesi lazım. Okul sadece eğitim demek değildir, çocukların bir arada olması normalleşmenin en önemli faktörüdür. Bölgedeki halkın günlük ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanması lazım. Bölgede yaşayan her vatandaşımız, aç kalmayacağından, açıkta kalmayacağından, üşümeyeceğinden emin olmalıdır. Depremzedelerin elektrik, su, doğalgaz ve telefon borçlarının silinmesi lazım ödeme gücü kalmadı. Elektrik, su, doğalgaz ve telefon borçlarının silinmesi lazım. Bu hizmetlerin bir süre bedelsiz olması lazım' ifadelerini kullandı.
'Çiftçilerin, bankalara ve tarım krediye olan borçlarının silinmesi lazım'
Çiftçinin devlete ihtiyacı olduğunu da belirten Mustafa Sarıgül 'Tarım ve Orman Bakanlığı yardım gönderdi, hayvancılık ve tarıma ilişkin desteklerini açıkladı ama daha büyük, daha uzun süreli ve daha kapsamlı bir organizasyon lazım. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) sahiplerinin bakamadığı hayvanlara emaneten bakması lazım. Bölgedeki çiftçilerin, ortak kullanımına açık, tarım makine parkı kurması lazım. Çiftçilerin, bankalara ve tarım krediye olan borçlarının silinmesi lazım. Hayvancılık ve çiftçilik yapan vatandaşlarımızı hem bu bölgede hem de üretim de tutmak zorundayız. Esnafın, tüccarın, sanayicinin devlete olan SGK, BAĞ-KUR vergi gibi borçların silinmesi ve ödeme zamanı gelenlerin ileri tarihe atılması lazım. Bölgedeki sanayi kuruluşlarının faaliyete geçmesini sağlayacak teşvik tedbirleri almamız lazım. Bölgede, çarşı-pazarın açılması, ticaretin başlaması çarkların yeniden dönmesi lazım' ifadelerini kullandı.
'Doğru yerlere, doğru şekilde şehirler inşa edelim'
Deprem sonrası yapılacak binalar hakkında da konuşan Sarıgül 'Deprem bölgesinde inşaatlara hemen başlanmak isteniyor. Acele ederek yeni yanlışlar yapmayalım. Bilimin ve teknolojinin ışığında doğru yerlere, doğru şekilde şehirler inşa edelim. Merkeziyetçi kafayla işler yürümüyor, yerel idarelere daha fazla yetki ve kaynak aktarmamız lazım. Her şeyi biz yaparız demekle olmuyor, dayanışmaya önem vermemiz lazım. Gönüllü kuruluşların önü kesilmemeli aksine desteklenmelidir. Devleti yönetenler yetki kıskançlığı yapmadan uzanan her eli tutmak zorundadır. Merkezi ve yerel idareler bir bütün olarak hareket etmelidir' dedi.
'Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz'
Depremin dayanışma ruhunu canlandırdığını belirten Mustafa Sarıgül 'Bu depremde çok acılar yaşadık, çok kötü şeyler gördük ama bizi ayağa kaldıracak gücümüzü gördük. Dayanışmanın, yardımlaşmanın, kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok büyük bir millet olduğumuzu gördük. Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Yaşadığımız acılar bize yol gösterecek. Korkmayacağız, yılmayacağız, yıkılmayacağız, çökmeyeceğiz, dimdik ayakta kalacağız' ifadelerini kullandı.