'Sadece müzelerde rastlanılabilen bu kaşıklar kaplumbağa kabuğundan yapılıyordu'
Müzelerde sergilenen ve Osmanlı döneminde ölen kaplumbağaların kabuğundan yapılan Bağa kaşıklarına günümüzde sık rastlanılmadığı gibi paha da biçilemiyor.
Osmanlı döneminde özellikle tekkelerde ve elit kesimlerce kullanılan Bağa kaşıkları ölen kaplumbağaların kabuğundan yapıldı. Genellikle görsellik amacıyla kullanılan kaşıkların ağız kısmı kabuktan sap kısmı ise kemikten oluşuyor. Hafif içimlerde kullanılan Bağa kaşıkları, sıcak çorbalarında ılımasına yarıyor. Büyük bir işçilikle yapılan kaşıklara günümüzde çok sık rastlanmıyor. Metal kaşıklara göre doğal olması nedeniyle daha sağlıklı olan Bağa kaşıkları görenleri şaşırtıyor. Sivas´ta Arkeoloji Müzesinden alınan kaşıklar Sanayi Mektebi Müzesinde sergileniyor.
Kaplumbağanın kabuğundan yapılıyor
Sivas Kültür A.Ş. Müzeler Müdürü Uzman Sanat Tarihçi Fatih Mehmet Tanrıveren, 'Bağa kaşıkları Osmanlı döneminde yapılıyor. Özellikle tekkelerde ve daha elit kesim kullanılan bir kaşık. Ölen kaplumbağaların özellikle kabuk kısmından yapılıyor zarı alınarak. Ölen dedik çünkü biz burada çok tepkilere maruz kalıyoruz. `Kaplumbağaları öldürüyorlar mıymış o dönemde´ diyorlar. Öyle bir şey yok kesinlikle. Tamamen ölen kaplumbağalardan istifade ediyorlar. Çanak kısmı kabuktan sap kısmı ise kemikten yapılıyor. Bunun özelliklerinden bir tanesi hafif içimlerde kullanılıyor. Hoşaf olsun çorba olsun hafif içimlerde kullanılıyor. Bir diğer özelliği ise sıcak yemeklerde yani çorbalarda aldığınız zaman ağzınıza götürürken çorbayı ılıklaştırıyor. Yani ağzınızı yakmıyor´´ dedi.
Çok sık rastlanılmıyor
Tanrıveren, bağa kaşıklarına günümüzde çok sık rastlanılmadığını belirterek, 'Günümüzde yapanlarda vardı ama çok fazla sık rastlayamayız bu kaşıklara. Bazı müzelerde görürsünüz ama çok sık değildir açıkçası. Var ama çok sık değil. Günümüzde kullanılmıyor. Bu eseri arkeoloji müzemizden buraya getirdik. İnsanların görmesini istedim. Çünkü bilmiyorlar. Öyle bir şey ki kaplumbağa kabuğu 5 ve 4 katmandan oluşur. Sırt kısmı 5 katmandır aşağı kısımlar 4 katmandır. Bu katmanları alırken bunlarda damar olmadığı için ısıl işlemle beraber çok özen gösterilen işçilikle yapılıyorlar. O yüzden çok fazla sık rastlayamıyoruz. Doğal olduğu için sağlıklı. Evliya Çelebi´de de geçer bu bağa kaşıklar. Siyah, beyaz, benekli, kahverengi tonlarında, yeşil tonlarında farklı farklıdır. Biraz görselliğe hitap ediyor aslında´´ şeklinde konuştu.
Osmanlı döneminde özellikle tekkelerde ve elit kesimlerce kullanılan Bağa kaşıkları ölen kaplumbağaların kabuğundan yapıldı. Genellikle görsellik amacıyla kullanılan kaşıkların ağız kısmı kabuktan sap kısmı ise kemikten oluşuyor. Hafif içimlerde kullanılan Bağa kaşıkları, sıcak çorbalarında ılımasına yarıyor. Büyük bir işçilikle yapılan kaşıklara günümüzde çok sık rastlanmıyor. Metal kaşıklara göre doğal olması nedeniyle daha sağlıklı olan Bağa kaşıkları görenleri şaşırtıyor. Sivas´ta Arkeoloji Müzesinden alınan kaşıklar Sanayi Mektebi Müzesinde sergileniyor.
Kaplumbağanın kabuğundan yapılıyor
Sivas Kültür A.Ş. Müzeler Müdürü Uzman Sanat Tarihçi Fatih Mehmet Tanrıveren, 'Bağa kaşıkları Osmanlı döneminde yapılıyor. Özellikle tekkelerde ve daha elit kesim kullanılan bir kaşık. Ölen kaplumbağaların özellikle kabuk kısmından yapılıyor zarı alınarak. Ölen dedik çünkü biz burada çok tepkilere maruz kalıyoruz. `Kaplumbağaları öldürüyorlar mıymış o dönemde´ diyorlar. Öyle bir şey yok kesinlikle. Tamamen ölen kaplumbağalardan istifade ediyorlar. Çanak kısmı kabuktan sap kısmı ise kemikten yapılıyor. Bunun özelliklerinden bir tanesi hafif içimlerde kullanılıyor. Hoşaf olsun çorba olsun hafif içimlerde kullanılıyor. Bir diğer özelliği ise sıcak yemeklerde yani çorbalarda aldığınız zaman ağzınıza götürürken çorbayı ılıklaştırıyor. Yani ağzınızı yakmıyor´´ dedi.
Çok sık rastlanılmıyor
Tanrıveren, bağa kaşıklarına günümüzde çok sık rastlanılmadığını belirterek, 'Günümüzde yapanlarda vardı ama çok fazla sık rastlayamayız bu kaşıklara. Bazı müzelerde görürsünüz ama çok sık değildir açıkçası. Var ama çok sık değil. Günümüzde kullanılmıyor. Bu eseri arkeoloji müzemizden buraya getirdik. İnsanların görmesini istedim. Çünkü bilmiyorlar. Öyle bir şey ki kaplumbağa kabuğu 5 ve 4 katmandan oluşur. Sırt kısmı 5 katmandır aşağı kısımlar 4 katmandır. Bu katmanları alırken bunlarda damar olmadığı için ısıl işlemle beraber çok özen gösterilen işçilikle yapılıyorlar. O yüzden çok fazla sık rastlayamıyoruz. Doğal olduğu için sağlıklı. Evliya Çelebi´de de geçer bu bağa kaşıklar. Siyah, beyaz, benekli, kahverengi tonlarında, yeşil tonlarında farklı farklıdır. Biraz görselliğe hitap ediyor aslında´´ şeklinde konuştu.