NURETTİN YAŞAR KİMDİR ? ŞEVKET BAŞIBÜYÜK ANLATIYOR
Henüz cep telefonların -bugünkü kadar- hayatımıza girmediği yıllardı o dönemler…
YakaTekstil'de çalışıyorum.
Patronumun bir misafiri gelmişti. Ofisine çıkartıp gelmesini bekledik birlikte. O sırada patronunun cep telefonu çaldı…
Cep telefonları şimdiki gibi cicili bicili kibar değildi. Nah şu uzunlukta, takoz gibi bir şeydi…
Telefon hâlâ ısrarla çalmaya devam ediyor. Ben misafire misafir bana bakıyordu. Nihayetinde sükûtu ben bozdum; “ağabey şunun dilinden anlamadığım için siz cevap verir misiniz?” dedim. Meğer o da benim gibi fransızmış bu tele-telefona…
Nihayetinde -ev sahibi konumundan biri olarak- telefonu ben aldım.
Telefon acı acı çalmaya devam ediyor. Elimde bir iki çevirdikten sonra rastgele bir düğmeye bastım/basmışım…
Susmaya susturdum/susturmuşum telefonu lakin kapattığımı zannederek arayanın sesini duyamadan telefonu masaya bıraktım/bırakmışım.
Buraya kadar normal…
Anormal olan; yeni piyasaya sürülen cep telefonlarıyla ilgili bir hikâye anlattım patronu bekleyen misafire…
Bir gazetede okumuştum; cep telefonlarının ilk icat edildiği zaman… Adamın biri, bir cep telefonu alıyor. Bir gün cep telefonu çalıyor, adam ne yapıp yapıp benim az önce yaptığım gibi susturamıyor telefonu. Koltuk altına sıkıştırıyor olmuyor, üstüne oturuyor yine susmuyor. Adam telefonun bu sesinden çok fena rahatsız oluyor çareyi telefonu kırmakla buluyor. Paramparça ettiği telefonu ancak bu şekilde susturabiliyor…
Hikâyemi bitirdikten sonra, hatlı telefon çaldı. Aldım ahizeyi kulağıma; “Aloo” dedim çekingen ve titrek bir sesle.
Karşıdaki ses; “Şevket!” dedi. “Efendim abi” diye cevap verdim.
“Sen orada ne yapıyorsun?!”
“Şey şu an patronun ofisindeyim, bir misafiri var birlikte gelmesini bekliyoruz.”
“Patronun cep telefonunu oraya mı bırakmış”
“Evet!..”
“Peki sen ne yapıyorsun?!”
“Ne yapıyorum?”
“Telefonu açıyorsun, kulağına götürmeden telefonla ilgili hikayeler anlatıyorsun!...”
“Evet abi, bilmediğim için öyle yapıyorum…”
“Bilmiyorsan açmazsın.”
“Ama çok çaldı/bağırdı, susturmak istedim...”
Meğer patronumun (Basri Yaşar) cep telefonundan arayan Nurettin Yaşar(mış)…
Nurettin Yaşar kimdir?
Malumunuz; Nurettin Yaşar 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan Milletvekili Genel Seçim AK Parti Malatya Milletvekili adayı…
Başvuruda bulunan 66 kişiden ilk 4.cü sırada yer alan Malatyalı bir işadamıdır Nurettin Yaşar. Asıl mesleği hukukçu/avukat olup Malatya eşraflarındandır…
Neden bu açıklamayı yaptım?
Nurettin Yaşar'ın adaylığı kesinleştikten sonra bazı basın organları; “kimdir”, “necidir”, “tanınmıyor”, “Malatyalı değildir” gibi yorumlar yapmaya başladı. Kendisini yakinen tanıyan birisi olarak, bahsetme gereği ve ihtiyacı hâsıl oldu…
Demem o ki, Nurettin Yaşar ithal gelmedi, öz be öz bu şehrin evladıdır…
HAMİŞ: AK Parti Malatya Milletvekili listesinde sürpriz bir isim olarak değerlendirilen ve 4. sıra Milletvekili adayı olarak yer alan Nurettin Yaşar, Aslen Parçikanlı olup Malatyalı İşadamları Derneği'nin (MİAD) kurucu üyelerindendir. İstanbul'da tekstil firması sahibi Nurettin Yaşar ayrıca Malatyalı İşadamları Derneği'nin 11. Dönem Yönetim Kurulu üyesidir. MİAD 1998 yılında İstanbul'daki yüzü aşkın Malatyalı işadamının bir araya gelerek kurdukları bir dernektir. Üyeleri arasında dünyaca tanınmış marka ve şirketlere sahip işadamları da bulunur Bu gün MİAD İstanbul'da en az bir Malatya büyüklüğünde üretim ve istihdam kapasitesine sahip Malatyalıları bir araya getiren bir dernek durumundadır.