'Nöroloji Uzmanı Dr. Kapan: ''Tükenmişlik sendromu tedavi edilmezse ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir'''
Tükenmişlik sendromunun kendiliğinden geçebilen bir durum olmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Oktay Kapan, 'Uzun süre boyunca tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir' dedi.
Elazığ Mediline Hastanesi Nöroloji Hastalıkları Uzmanı Dr. Oktay Kapan, tükenmişlik sendromu hakkında bilgiler verdi.
Tükenmişlik sendromu hakkında bilgi veren Dr. Oktay Kapan, 'Bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyfi ve başarı duygusunu azaltan ve bireysel kimliğin kaybedildiğine inanılmasına yol açan bir zihinsel ve fiziksel tükenme durumudur. Aynı zamanda bir iş hayatı stresi türüdür. Profesyonel hayatta veya ev işlerinde uzun saatler boyunca çalışmak, hasta bir aile üyesine bakmak ya da politika veya toplumsal güvenlik ile ilgili üzücü haberlere tanık olmak gibi stresli durumlara sürekli maruz kalmak tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Tükenmişlik sendromunun varlığını fark etmek birey veya çevresi için her zaman kolay değildir. Tükenmişlik sendromu kavramı, bireyde ağır fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluğa yol açan şiddetli bir stres durumunu tanımlar. Tükenmişlik sendromu sıradan yorgunluktan çok daha ağır ve kötü bir ruhsal durumdur ve hem bireylerin stresle başa çıkmalarını hem de günlük sorumlulukları yerine getirmelerini zorlaştırır' diye konuştu.
Tükenmişlik sendromunun kendiliğinden geçebilen bir durum olmadığını aktaran Dr. Kapan, 'Uzun süre boyunca tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir. Tükenmişlik sendromu daha çok işle ve iş stresiyle ilgilidir, kişi işinde keyifsizken iş dışındaki yaşamında kendini keyifli hissedebilir. Depresyondaki olumsuz duygular ise hayatın tümüne yayılır. Ancak ikisi birbirini tetikleyebilir. Depresyonda olan kişinin tükenmişlik yaşama ihtimali güçlüyken, tükenmişliğin artarak devam etmesi ve başka olumsuz olaylarla birleşmesi de kişiyi depresyona sokabilir' şeklinde konuştu.
Tedavisi hakkında bilgi veren Kapan, 'Normal hayatta stresten kaçınmak neredeyse imkansız olabilir, ancak tükenmişlik sendromunu önlemek mümkündür. Bunun için atılması gereken birtakım adımlar, stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesini engelleyebilir. Egzersiz, sadece bireyin fiziksel sağlığı için faydalı değil, aynı zamanda birey için duygusal ve ruhsal bir rahatlama yöntemidir. Zaman kısıtlaması olan bireylerin, egzersiz avantajından yararlanmak için spor salonunda saatler harcamasına gerek yoktur. Kısa yürüyüşler veya gün içinde iş arasında birkaç defa tekrarlanan hareketler bireyin egzersizi günlük bir alışkanlık haline getirmesini kolaylaştırabilecek yöntemlerdir. Ayrıca yoga, aikido, tai chi gibi hem beden hem de zihin üzerine çalışan disiplinler de kişinin tükenmişlik sendromuna girmesini önlemek veya tedavi etmek için başarılı yöntemlerdir. Dengeli beslenme, stres başta olmak üzere bütün sağlık durumları için önemli bir adımdır. Özellikle Omega-3 gibi yağ asitleri ile dolu sağlıklı bir yemek, birey için doğal bir antidepresan görevi yüklenebilir. Ceviz ve balık gibi omega-3 bakımından zengin yiyecekleri diyete eklemek bireyin ruh halini canlandırmasına yardımcı olabilir' diye konuştu.
Elazığ Mediline Hastanesi Nöroloji Hastalıkları Uzmanı Dr. Oktay Kapan, tükenmişlik sendromu hakkında bilgiler verdi.
Tükenmişlik sendromu hakkında bilgi veren Dr. Oktay Kapan, 'Bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyfi ve başarı duygusunu azaltan ve bireysel kimliğin kaybedildiğine inanılmasına yol açan bir zihinsel ve fiziksel tükenme durumudur. Aynı zamanda bir iş hayatı stresi türüdür. Profesyonel hayatta veya ev işlerinde uzun saatler boyunca çalışmak, hasta bir aile üyesine bakmak ya da politika veya toplumsal güvenlik ile ilgili üzücü haberlere tanık olmak gibi stresli durumlara sürekli maruz kalmak tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Tükenmişlik sendromunun varlığını fark etmek birey veya çevresi için her zaman kolay değildir. Tükenmişlik sendromu kavramı, bireyde ağır fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluğa yol açan şiddetli bir stres durumunu tanımlar. Tükenmişlik sendromu sıradan yorgunluktan çok daha ağır ve kötü bir ruhsal durumdur ve hem bireylerin stresle başa çıkmalarını hem de günlük sorumlulukları yerine getirmelerini zorlaştırır' diye konuştu.
Tükenmişlik sendromunun kendiliğinden geçebilen bir durum olmadığını aktaran Dr. Kapan, 'Uzun süre boyunca tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir. Tükenmişlik sendromu daha çok işle ve iş stresiyle ilgilidir, kişi işinde keyifsizken iş dışındaki yaşamında kendini keyifli hissedebilir. Depresyondaki olumsuz duygular ise hayatın tümüne yayılır. Ancak ikisi birbirini tetikleyebilir. Depresyonda olan kişinin tükenmişlik yaşama ihtimali güçlüyken, tükenmişliğin artarak devam etmesi ve başka olumsuz olaylarla birleşmesi de kişiyi depresyona sokabilir' şeklinde konuştu.
Tedavisi hakkında bilgi veren Kapan, 'Normal hayatta stresten kaçınmak neredeyse imkansız olabilir, ancak tükenmişlik sendromunu önlemek mümkündür. Bunun için atılması gereken birtakım adımlar, stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesini engelleyebilir. Egzersiz, sadece bireyin fiziksel sağlığı için faydalı değil, aynı zamanda birey için duygusal ve ruhsal bir rahatlama yöntemidir. Zaman kısıtlaması olan bireylerin, egzersiz avantajından yararlanmak için spor salonunda saatler harcamasına gerek yoktur. Kısa yürüyüşler veya gün içinde iş arasında birkaç defa tekrarlanan hareketler bireyin egzersizi günlük bir alışkanlık haline getirmesini kolaylaştırabilecek yöntemlerdir. Ayrıca yoga, aikido, tai chi gibi hem beden hem de zihin üzerine çalışan disiplinler de kişinin tükenmişlik sendromuna girmesini önlemek veya tedavi etmek için başarılı yöntemlerdir. Dengeli beslenme, stres başta olmak üzere bütün sağlık durumları için önemli bir adımdır. Özellikle Omega-3 gibi yağ asitleri ile dolu sağlıklı bir yemek, birey için doğal bir antidepresan görevi yüklenebilir. Ceviz ve balık gibi omega-3 bakımından zengin yiyecekleri diyete eklemek bireyin ruh halini canlandırmasına yardımcı olabilir' diye konuştu.