Kayısıyı oralet gibi içeceğiz

Rektör Prof. Dr. Karabulu

Malatya Turgut Özal Üniversitesi bünyesinde “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin ve alt yapısının oluşturulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Anadolu geleneksel tıbbını modern bilimin ışığında geliştireceğiz.” dedi.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, TRTHaber'de yayınlanan “Sağlı Olsun” programına katılarak, Geleneksel Tıp ve acı kayısı çekirdeği üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi bünyesinde oluşturulacak olan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi'” nin kurulması çalışmalarının devam ettiğini belirten, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut: “Anadolu geleneksel tıbbını modern bilimin ışığında geliştireceğiz.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Acı kayısı çekirdeği bitkisel ekstresi tamamlayıcı olarak kanser vakası da dahil kullanıp iyileşenler var.” diyerek, bu ürünün sıvı haline de getirileceğini de kaydetti.

Özellikle bu çalışmaların, tedavi amaçlı olmadığını, modern tıp tedavisini destekleyecek nitelikte bir gıda ekstresi olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Kayısının tozunu da geliştirdik. Bunu çaya veya suya katıp oralet gibi içme durumu da var. Patentlerinin alınması da söz konusu oldu.” şeklinde bilgide verdi.

Yapılan araştırmaların uluslararasında da yayınlandığını belirten Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Acı kayısı çekirdeğinin karaciğer hasarları üzerine etkilerine, kanser hücreleri üzerindeki etkilerine baktığımızda çok güzel sonuçlar ortayla çıktı. Özellikle söylüyorum; bu bir gıda takviyesidir ve tamamlayıcıdır, bu gibi ekstraları kullananlar kesinlikle tıbbi tedavi süreçlerini terketmeyeceklerdir. Acı kayısı çekirdeği ile ilgili olarak tarihi karıştırdığımızda çok güzel bilgiler var. Pakistan'da hiç kanser olmayan bir bölge var, hiç rastlanılmamış, çünkü acı kayısı çekirdeğini yemişler, günlük 3-5 tane yemişler. Özellikle, diyelim ki günlük 3-5 tane acı kayısı çekirdeği tükettiniz, onun üzerine karbonatlı su içilmesi bir nevi alkali hale getiriyor ve sindiriminde de çok fayda sağlıyor. Kanserin radyoterapide oluşturulan yan etkileri üzerine kayısıyı toz haline getirdik, hem meme kanseri, hem de karaciğer üzerinde yaptığımız çalışma sonucunda özellikle radyoterapide ciddi faydalı etkileri oldu, hatta bertaraf edici etkilerini gördük. Bileni, bilineni, bilinenle tedavi etmek, bir nevi aslında geleneksel tıbbın özünde de bu var. Bu tedavi edilikçilikten öte hem koruyuculuğa doğru getiriyor, aynı zaman da kanser hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasını bir nevi yavaşlatıyor. Bir dönem sonra mucizevi sonuçlar da var, süreçler devam ettiği için onu şimdi açıklamayacağım. Bunlar tamamen bilimsel çalışmaların sonucudur. Acı kayısı çekirdeği ekstresi geliri üniversitemdeki öğrencilerime aktarılacak, kitabımın geliri ise şuanda şehit yakınları ve gazilere aktarılıyor. Kayısı Araştırma ve Ürün Geliştirme Merkezi'miz üzerinden tesislerimiz olacak, acı kayısı çekirdeği ekstresi orada üretip piyasaya sunacağız. Arapgir Üzümünden yapılan pekmez ile ilgili bilimsel çalışmamız da da karaciğer hasarı üzerinde çok ciddi pozitif etkileri olduğu görüldü.” şeklinde konuştu.

Rektör Prof. Dr. Karabulut, geleneksel tıp ile ilgili olarak sürpriz bir çalışmanın da içinde olduklarını ifade ederek, modern tıbbın tedavi yöntemlerinin vazgeçilmez olduğunu, geleneksel tıp çalışmalarının ise modern tıbbın ön gördüğü tedavi yöntemlerini destekleyen çalışmalar olduğunu ifade etti.

Bakmadan Geçme