'''Adımız darbeci yüzbaşıya çıktı, bundan bir türlü kurtulamıyoruz'''
MALATYA HABER - MALATYA'N
Malatya'da darbe girişimi esnasında karargah nizamiyesinde polisle çatıştığı ve darbe teşebbüsünde aktif olarak rol oynadığı iddianamede yer alan Yüzbaşı Kemal Keskin, "Adımız darbeci yüzbaşıya çıktı, bundan bir türlü kurtulamıyoruz" dedi.
Malatya'da görülen FETÖ/PDY davasının 8'inci duruşmasında son olarak savunma yapan o dönem 2. Ordu Komutanlığında Hareket Plan Subayı olarak görev yapan Yüzbaşı Kemal Keskin savunma yaptı. Savunmasında, 15 Temmuz 2016 tarihinde lojmandayken Albay Bahadır Erdemli'nin kendisini telefonla arayarak terörle ilgili mesele olduğunu ifade ederek karargaha çağırdığını ileri süren Keskin, sonrasında yanına gittiği Erdemli'nin kendisine muhtemel bir terör eylemi karşısında tatbikat yapıldığını söylediğini ileri sürdü.
Verilen tatbikat emri ile 2 nolu nizamiyeye geçmesinin emri verildiğini savunan Keskin, daha sonra ordu komutanı ve kurmay başkanının 1 nolu nizamiyeden karargaha giriş yaptığını dile getirdi.
Albay Bahadır Erdemli'nin 'kimse kışladan çıkmayacak, içeri girmeyecek' diye kendisine emir verdiğini ileri süren Keskin, “Nizamiyeyi terk edemedim, öyle bir durumda da orayı terk etmenin uygun olmayacağı düşündüm. Vurulduğum anda dahi orayı terk etmedim. Nizamiye dışına çıkmadım. Sivile silah doğrultmadım, ateş etmedim. Kimseye de ateş emri vermedim” ifadelerinde bulundu.
Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın da ilerleyen saatlerde kendisinin bulunduğu nizamiyeye geldiğini ifade eden sanık Kemal Keskin, "Nizamiyeye gelen Malatya Valimiz Mustafa Toprak'a içeride olumsuz bir durum olduğu ifade edilmiş, Valimize 2. Ordu Komutanımız, olumsuz bir durum olmadığını ifade etmiş. Ben de her şeyin normal olduğunu kendisine söyledim" dediğini ileri sürdü.
"Adımız darbeci yüzbaşıya çıktı, bundan bir türlü kurtulamıyoruz" diyen Keskin, “Nizamiyeyi terk etmedik, dışarı çıkmadık, vatan, Mehmetçikler şahittir. Kimseye 'oğlum hazır olun dışarı çıkın' demedim. Bize 'sıkın, sıkmazsan ben sana sıkarım' emri verdiğimiz söyleniyor. Kimseyi tehdit etmedim, kimseye bir şey söylemedim. İfadelerin hepsi copy-paste, hepsi bir kalemden çıkmış. Bu ifadelerin bilerek, kasıtlı bir şekilde şahsımı o istedikleri kolaja oturtmak için verildiğini düşünüyorum" iddiasında bulundu.
Darbe girişimi süresince kendisine kimsenin 'nizamiyeyi terk et' veya 'terk etme' demediğini öne süren Keskin, “Bana 'nizamiyeyi kimseye ve araçlara açmayacaksın' denildi. Havaya ikaz ateşi açılmıştır. Yapılan ikaz ateşine karşı polisler ateş açmıştır. Zırhlı aralara tekerlek dışında bir yere nişan almadım. Araçların silah sistemine, camına nişan alınmadı, kesinlikle ateş edilmedi” diye konuştu.
Keskin savunmasını şöyle sürdürdü:
“Karargahta silah arkadaşlarımın başına ne geleceğini düşündüm. Kimseye ateş etmemiş, silah çekmemişken, karşıdaki zihniyet açık ve nettir. Görev yerini terk etmeyerek, kan kaybına rağmen bulunduğum yeri terk etmedim. O mermiyi yiyen adam çeker gider, terk etmedim. Bütün olayların başından sonuna bulunduğum yer nizamiyedir. Jandarma, polis ve sivillere ateş emri vermedim. Bu vatan evlatlarının hiçbir suçu yoktur. Benim kafamda tek bir şey var ordu komutanımız ve karargahın güvenliğidir."
Soru cevap kısmında Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un 'Valinin geliş saatini 03.00 söyledin. Daha önce valinin nizamiyeye gelmiş olma ihtimali var mı' sorusu üzerine Keskin, valiye giriş çıkışların ordu komutanının emriyle yasaklandığını ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı Koç'un "Adem Huduti ile bir telefon görüşmesi yaptığını söyledin, savunmanda buna yer vermedin. Adem Huduti ile görüştün mü" sorusu üzerine ise sanık Kemal Keskin, “Sayın komutanımız ile görüştüğümüz oldu. Olayın vahametini söyledim. Diğer ordu komutanlarımız açıklamalar yapıyordu. Ben de olayların bu hale geldiğini görünce, bizden ses yok. Bahadır Albayımızın telefonundan görüştük. Sayın komutanım bu sıkıntılı bir süreç. Whatsapp'tan bu darbede yer almadığınızı hükümetimizin lehine bir yayın yapmasını istedim” diye konuştuğunu iddia etti.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, duruşmayı yarın sabaha ertelerken, şu ana kadar davada 36 sanığın savunması yapıldı.