'2 bin 500 rakımda ekmek mücadelesi'
Elazığ´da ilkbaharın gelmesiyle birlikte sürüleriyle birlikte 2 bin 500 rakımlı Akdağ´ın yaylarına çıkan besicilerin zorlu yayla yaşam
Elazığ´da ilkbaharın gelmesiyle birlikte sürüleriyle birlikte 2 bin 500 rakımlı Akdağ´ın yaylarına çıkan besicilerin zorlu yayla yaşamı sürüyor.
Elazığ´ın Arıcak ilçesinde yaşayan besiciler, ilkbaharın gelmesiyle birlikte sürüleriyle birlikte 2 bin 500 rakımlı Akdağ´da bulunan Kepir Yaylası´na çıkıyor. Burada çadır kurarak aileleriyle birlikte yaklaşık 6 ay kalan vatandaşlar, küçükbaş hayvan besiciliği yaparak yaşamlarını sürdürüyor. Doğa ile iç içe olan besiciler yaptıkları peynir, yağ, yoğurt ve çökelekleri satarak geçimlerini sağlıyor.
Yayla hayatının zorluğunun olduğunu belirten Makbule Dilmen (57), 'Hiçbir şey kolay değil. Biz ilkbaharda hayvanlarımızı alıp yaylaya geliyoruz. Burada eşimize ve çocuklarımıza katkıda bulunuyoruz. Ne yapalım geçim zordur. Hayvanları sağıyoruz. Peynir, yağ, çökelek olmak üzere elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Zorluğunun var ama bizim için çok zevklidir. 12 yıldır geliyorum. Geceler çok soğuk. Sabah namazına kalkınca insan donuyor' dedi.
Elazığ´ın Arıcak ilçesinde yaşayan besiciler, ilkbaharın gelmesiyle birlikte sürüleriyle birlikte 2 bin 500 rakımlı Akdağ´da bulunan Kepir Yaylası´na çıkıyor. Burada çadır kurarak aileleriyle birlikte yaklaşık 6 ay kalan vatandaşlar, küçükbaş hayvan besiciliği yaparak yaşamlarını sürdürüyor. Doğa ile iç içe olan besiciler yaptıkları peynir, yağ, yoğurt ve çökelekleri satarak geçimlerini sağlıyor.
Yayla hayatının zorluğunun olduğunu belirten Makbule Dilmen (57), 'Hiçbir şey kolay değil. Biz ilkbaharda hayvanlarımızı alıp yaylaya geliyoruz. Burada eşimize ve çocuklarımıza katkıda bulunuyoruz. Ne yapalım geçim zordur. Hayvanları sağıyoruz. Peynir, yağ, çökelek olmak üzere elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Zorluğunun var ama bizim için çok zevklidir. 12 yıldır geliyorum. Geceler çok soğuk. Sabah namazına kalkınca insan donuyor' dedi.